Şöyle
der:
"Kafkasya'nın yüce dağları her zaman karlarla
örtülüdür. Onlara baktığımda kendimi yüzyıllar görmüş saygıdeğer konukların
huzurunda hissederim. O yüce dağlar karşısında içimden geçirdiklerimi
anlatmam zordur. Bu ülkede, bu halkın çocuğu olarak doğduğum için sevinirim.
Henüz çok genç olan cumhuriyetimiz ve edebiyatımız için sevinir ve mutluluk
duyarım. Abhazya, yarım yüzyıl kadar önce yeniden doğdu. Halkımın tarihi
yeniden yazılmaya başlandı. Anadilimizde basılmış olan ilk kitabın 1912
yılında yayımlandığı düşünülürse, Abhaz edebiyatının o zamandan beri aldığı
yola ve gösterdiği gelişmeye şaşmamak olanaksızdır. O ilk kitap Dirmit
Gulya'nın şiirlerini içeriyordu. Yalnız ilk adım olmakla ve yeni bir
edebiyatın doğuşunu müjdelemekle kalmıyor, aynı zamanda karanlık gökyüzünde
parıldayan ilk küçük yıldız ve dağda fışkıran ilk pınar oluyordu. Daha
sonraları onun gibi birçok küçük pınar daha doğdu ve dağdan fışkıran bu
pınarların suları birbirine eklenerek Abhaz edebiyatı güçlendi."
Bagrat Şınkuba, berrak bir dağ pınarı olarak doğan Abhaz edebiyatının önce
bir ırmak, sonra da bir nehir haline gelişinde önemli katkısı olan
kişilerden biridir.
Şınkuba, 12 Mayıs 1917 de Abhazya'da Oçamçıra yöresindeki Çlou adlı bir
köyde, bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk eğitimini
köyünde yaptıktan sonra 1931-1935 yıllarında Abhaz Pedagoji Okulu'nda ve
1939 yılına kadar da Sohum'da bulunan Maksim Gorki Pedagoji Enstitüsü'nde
okudu. Gürcüstan Bilimler Akademisi Dil Bilimleri Enstitüsü'nde asistanlık
yaptıktan sonra 1945 yılında Tiflis'de Abhaz dili ile ilgili doktora tezini
verdi. Bu arada doğduğu köyün okulunda Abhaz Dili ve Edebiyatı Ögretmeni
olarak çalışıyordu. Daha sonra Gürcüstan Bilimler Akademisi'ne bağlı Abhaz
Dil Edebiyati ve Tarih Enstitüsü'nde bilim işçisi olarak görev yaptı.
Bagrat Şınkuba'nın ilk şiiri 1935 de, ilk şiir kitabı olan "İlk Şarkılar"
ise 1938 yılında yayımlanmış bulunmaktadır. Onunla Kafkasya bir Kosta
Hetagkati ve bir Dirmit Gulya ölçüsünde yeni bir şaire kavuşuyordu:
"Kalk ey şiirim yollar seni gözlüyor,
Ben sana yatasın diye hayat vermedim.
Bütün gücünü toparla,
Kavuştuğun şu hayatı bir yiğit gibi yaşa."
Gerçekten Bagrat Şınkuba'nın şiiri o günden
başlayarak yollara düştü. Başlıca konusu olan Kafkasya ve onun insanlarını
önce Sovyet ülkelerine, sonra da tüm dünyaya tanıttı. Onun en az tanındıgı
ülke ise binlerce göçmen soydaşının yaşadığı Türkiye'dir. Halbuki
şiirlerinden birçoğu da yabancı topraklara sürülmüş olan kardeşlerine
seslenmektedir "Göç Ninnisi" adlı şiirindeki gibi:
"Rüzgar vurup bizleri yurdumuzdan atınca
Karadeniz tuzlanmış bizim gözyaşımızla.
Kabaracak ahların çekeceğin kullukda
Yurt özlemin sürecek yabancı gök altında.
Büyü, denizleri yar, dön yıkılmış evine
Sarmaşıktan kurtar da ocağını yak yine!"
Bagrat Şınkuba, Abhaz edebiyatında
şiir-roman
türünün gelişmesinde de rol oynamıştır. 1951 yılında şiir diliyle yazdığı
"Yurttaşlarım" adlı romanı ve 1955 yılında yayımlanan "Dağların Şarkısı" bu
türün örnekleridir. Birincisi savaştan sonraki yıllarda Abhazların
yurtlarını kalkındırmak için gösterdikleri gayretleri ve özverili
çalışmalarını, ikincisi ise 1905 devrimi yıllarındaki Abhazya'yı anlatır.
Bagrat Şınkuba, edebiyatın başka türlerinde de eserler vermiştir. Örneğin
Kiev'de A. Dovjenko stüdyolarında çevrilmiş ve ülke çapında ödüller kazanmış
bulunan "Beyaz Başlık" adlı filmin senaryosu Bagrat Şınkuba'ya aittir.
Sohum'daki Samson Çanba Tiyatrosu'nda oynanan "Kafalarınız Uyuşuyor.." adlı
komedisi ve başka tiyatro eserleri de vardır.
Bagrat Şınkuba'nın tarihi roman türündeki eserleri arasında en
önemli olan
ve ününü yurt dışına götüreni 1974 yılında yayımlanan "Yurdu Terkedenlerden
Sonuncusu" (Son Ubıh) adlı kitabıdır. Bu kitap ünlü Sovyet yazarları
Konstantin Simonov ve Yakov Kozlovski tarafından Abhazca'dan Rusçaya
çevrilerek Moskova'da yayımlanmıştır. Daha sonra başka Sovyet dillerine ve
başta Almanca (Im Zeichen des Halbmonds) olmak üzere batı dillerine de
çevrilmiştir. Roman, Karadeniz kıyısında Abhaz'lara komşu olarak yaşayan
Ubıh'ların, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında yurtlarından sürülerek
Osmanlı topraklarına göçürülüşünü ve oralardaki yaşamlarını anlatmaktadır.
Bagrat Şınkuba, birçok klasik yazarın eserlerini de Abhazca'ya kazandırmak
için çaba sarf etmiştir. Puşkin, Lermontov, Bayron, Göthe, Petöfi, Şevçenko,
Nekrasov, Blok, Rustaveli, Barataşvili, Çavçavadze, Tsereteli, Tabidze,
Abaşidze vb. şairlerin birçok eserini de Abhaz diline çevirerek
yayımlamıştır. Abhaz edebiyatına verdiği emekler nedeniyle kendisine 1967
yılında resmen "Abhazya Ulusal Şairi" ünvanı verilmiştir. Başta Dirmit Gulya
Edebiyat Ödülü olmak üzere kazandığı çeşitli ödül ve madalyalar mevcuttur.
1953-1956 yılları arasında Abhazya Yazarlar Birliği'nın sekreterliğini
yapmıştır.
Bagrat Şınkuba, birçok defa Yüksek Sovyet'e delege olarak katılmış, 1958
yılından sonra yıllarca Abhazya Özerk Cumhuriyeti'nin Prezidyum
Başkanlıgı'nda bulunmuştur. Buna bağlı olarak Gürcüstan Cumhuriyeti'nin
çeşitli yönetim organlarında da yüksek görevler üstlenmiştir.
|